Sınav Kaygısı

Sınav kaygısı, öğrenilen bilginin sınavda etkili bir halde kullanılmasına engel olan yoğun bir kaygı halidir. Öğrencide huzursuzluk, iç sıkıntısı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, çarpıntı, titreme, ağız kuruluğu, terleme, uyku düzeninde bozukluklar görülür.

Öğrenci sonunda kendi davranışlarını denetleyemez bir hale gelir…

Gerçekçi olmayan düşünceler ve inançlar bu kaygının oluşmasının en önemli nedenidir. Bu durum mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilerde daha sık görülür. Hatta bu çocukların aileleri genelde baskıcı, kontrolcü, rekabetçi ve hırslı kişilerden oluşmuştur.

Çocuk ailenin aynasıdır. Başarısızsa sizin de payınız vardır. “Dershaneye gönderdik, hocalar tuttuk, daha ne yapalım” derken önce kendi hatalarınızı bir düşünün.. Sadece bunlar sizin iyi aile olduğunuzu göstermez..

Aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar..! Ailelerin güven ve sorumluluk vermeleri, öğrenciyi bir birey olarak önemsemeleri gerekir. Cezalandırıcı, öfkeli yaklaşımlar fayda getirmez. Olumlu gelişmeleri teşvik edici bir tutum çok daha faydalıdır.

Sınavla ilgili konuşurken özenli ve gerçekçi olmalı, en önemlisi de sürekli akranlarıyla kıyaslamaktan kaçınılmalıdır. Sınavı yüceltmemek, ölüm kalım sorunu yapmamak, korkutmamak gerekir. Öğrencilere kızarken önce aynaya ve kendinize bakın.! Hep diğer çocuklarla karşılaştırmak yerine güven verin..

 

Mutlaka kazanmalıyım, kazanmazsam kimsenin yüzüne bakamam”“Sınav benim kim olduğumu gösterir”

“Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”

“Bu konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım”,“Çok fazla konu var, hangi birine bakayım?

Sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşünceler ve inançlara örnekler:

 

Yapmam gereken ne?” “Zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde"

“Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim, daha da fazlası değil”“Kazanmazsam olabilecek en kötü şey ne? Dünyanın sonu değil ki”

“Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım. Başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu göstermez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir”

“Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili halde kullanmalıyım”,

“Tüm kaynakları çalışamasam bile, önemli bölümlere daha öncelik vererek puanlarımı arttırırım”

Alternatif düşünceler geliştirerek şimdiki sorunlara odaklanmak gerekir:

Terapi öncesinde öncelikle öğrenciyi değerlendirmek ve biyolojik bir rahatsızlık olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğundan (DEHB) ayırmak gerekir.

Öğrenciyle ailesinin sınavla ilgili düşünce ve inançlarını ayrı ayrı sorgulamak, birbirlerinden beklentilerini ve hedeflerini sormak gerekir.

Bu inançları değerlendirmek zaman ister. Genelde sınav öncesi dönemde psikiyatri poliklinik başvuruları artar. Oysa erken başlanırsa terapiyle birlikte başarı daha da fazladır.

Terapide kaygıya adım adım yaklaşılır. Sınavda olduğu hayal ettirilir, nefes alma egzersizleri ile yapay bir kaygı alanı yaratılır (imajinasyon). Gevşeme egzersizleri ile birlikte bu kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışılır.

 

Sınav öncesi neler yapılmalıdır? Sınava ilişkin inançlar gözden geçirilerek yeni bir düşünce süreci yaratmak gerekir. Az olan zaman iyi kullanılmalıdır. Sınava yönelik çalışmaları son güne bırakmamak önemlidir. Beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir..

Sınav esnasında neler yapılabilir? Olumsuz otomatik düşüncelere karşı yukarıda verdiğim örnekler gibi alternatif açıklamalar getirmek ve kontrolün kendisinde olduğunu hatırlamak önemlidir. Ayrıca basit sorulardan başlamak hem kaygıyı azaltır, hem kendine güveni arttırır.

Sınav sonrasında neler yapılabilir? Kendini ödüllendirmek ve eğlenceli etkinliklere katılmak gerekir. Eksikleri gözden geçirmeden önce ara verilmeli, dinlenmeli, daha sonra sakin bir biçimde geleceğe yönelik planlama yapılarak tekrar ders çalışmaya başlanmalıdır.

 

Unutmayın;

Vazgeçenler her zaman kaybederler..